Oh My Ghost

Yazarın Puanı: 8.5

Türü: Fantastik, Romantik - Komedi

Bölüm Sayısı: 16

Yayın Yılı: 2015

Oyuncular:

Park Bo Young - Na Bong Sun

Cho Jung Seok - Kang Sun Woo

Lim Ju Hwan - Choi Sung Jae

Kim Seul Gi - Shin Soon Ae

Konusu:

Na Bong Sun, şef asistanıdır. Çekingen kişiliğinden ve kendine olan güvensizliğinden dolayı hiç arkadaşı yoktur. Şaman ninesinden dolayı küçüklüğünden beri hayaletleri görebiliyordur. Bir gün bedeni Shin Soon Ae adlı bir hayalet tarafından ele geçirilir. 

Kang Sun Woo başarılı bir şeftir. Na Bong Sun ona gizlice aşıktır. Kang Sun Woo bir şef olarak oldukça karizmatik ve özgüvenlidir. Kadınlar arasında çok popüler olmasına rağmen, o uzun yıllar sevdiği kadını unutamıyordur. Na Bong Sun'un ani değişimi onun ilgisini çekmiştir.  

Yazarın Yorumu:

*-*-*-*-*-*

Bence gif yeterince anlatıyor,

izleyin :)

Küçük not: Korkunç değil :)

*-*-*-*-*-*

Devamı Spoiler İçerir

En son mayıs ayında Kill Me Heal Me'ye bu kadar yüksek puan vermiştim herhalde. Oh My Ghost'u twitterdan önerdiler, iyi ki izlemişim diyorum. Çünkü gerçekten çok beğendim! Önerene de buradan teşekkür ediyorum, okuyor mudur bilmem tabi :)

Aslında içinde herhangi bir korku ögesi bulunduran dizileri, filmleri izlemem (Master's Sun izlemiş olmam istisna). Ama bu hiç beklediğim gibi çıkmadı, aksine çok komik sahneleri vardı. Korkunç hayaletler bir iki kere ancak çıktı. 

Konu olarak oldukça farklı olması benim için bir artıydı zaten. Master's Sun'a hiç benzemiyor, tek ortak yönleri kızın hayaletleri görmesi. Bunun dışında konunun ilerleyişi de klasik dizilerden farklıydı. Bu çok çok büyük bir artı. Artık Kore klişelerinden bıktım çünkü. (Tabi bir iki gereksiz şey vardı onları daha sonra anlatacağım, ama bütünü bozamadılar)

Diziyi izlerken aynı zamanda her bölüm altında birkaç yorumu okumadan geçmedim. Çoğu kişinin kafasında Na Bong Sun mu Hayalet mi düşüncesi vardı. Doğrusunu söylemek gerekirse diziyi izlerken ben de çok düşündüm bunu. Sadece düşünmeden izlemek istedim ama olmadı. Sürekli aklımda şef, 'hayalet'i sevdiyse ne olacak peki düşünceleri vardı. 

Bu arada şef aslında kimi seviyor demişken; şefin bu kadar çabuk kıza açılması beni şaşırttı. Normal bir Kore dizisi seni süründürürdü yani. Bu açığa çıkana kadar bayıltırlardı insanı. Tabi konunun ilerleyişinin büyük bir bölümü buna bağlıydı. Açılmış olmasa konu da direk değişirdi. 

Dizi hakkında bahsetmek istediğim çok şey var ama şimdi bu sayfaya gelince beynim dondu. Aklıma gelmiyor hiçbir şey. Neyse ufak tefek konulardan ilerledikçe aklıma gelir. Evet, devam ediyoruz.

Biraz da oyunculardan bahsedeyim. Şu sos şefi ben çok sevdim. Şefe laf atıp durması, kendine has hareketleri, bencil oluşu bile bir sempatikti be :D Diğer çalışanların onu başlarından def etmeye çalışmaları da bir harikaydı :D Bunların dışında çalışanların Na Bong Sun ile olan arkadaşlıkları da çok şekerdi. Bir ara Joon, Bong Sun'dan hoşlanıyor gibiydi ama emin olmadım. Bir de 'congratulations' şarkısını söylemeleri eğlenceliydi :) Galiba şu şarkı oluyor --- tık

Sun Woo'nun annesi ve So Hyung'un değişik bir havaları vardı. Ne olduğunu tam çözebilmiş değilim.

Sun Woo'nun annesi bana birini hatırlatıyordu sanki, ama kim onu bilmiyorum :D

Kim Seul Gi'yi daha önce başka dizilerde de izledim, ama sanırım oyunculuğu oradakilerden kat be kat daha iyiydi burada. Hayaleti sevmeyenler vardı yorumlarda, halbuki ben çok sevmiştim. Gittiğinde de çok üzülmüştüm. Hele hastanede babasıyla olan konuşması o kadar üzücüydü ve duygusaldı ki, keşke geri gelebilse dedim. Çok iyiydi...

Soon Ae, Na Bong Sun'un bedenindeyken Sun Woo'ya saldırıp durması çok komikti :D Ayrıca o kadar erkeğin arasına düştükten sonraki sevinci :D

Bu arada Park Bo Young'un oyunculuğu da iyiydi. İki farklı karakter canlandırdı ve bunun altından güzel kalktı (alkış).

Hayalet kızın bedenini terk ettikten sonra, Na Bong Sun ile Kang Sun Woo arasında bir şeylerin eksikliğini hissettim. Aynı gibi gelmedi bana. Hayaletin neşeli tavrı Bong Sun'da da olsun istedim. Nitekim oldu da fakat bir an hiç değişmeyecek diye korkmadım değil. Bong Sun gittikçe daha dışa dönük birisi olmasaydı Sun Woo adına üzülürdüm şahsen.

Choi Sung Jae dizide en çok korktuğum karakter oldu herhalde. Her an başkalarını oturduğum yerden uyarıyordum. ''Hayır, dışarı çıkma!! - Telefonla orada konuşma! - Kızın yanına git! - Oradan uzaklaş! - Arabayı kilitle!!'' böyle uzar gider herhalde. En son bölümde öldüğünü düşündüm ama meğersem hafızasını kaybetmiş. O kötü ruhun çıkması çok korkunçtu gerçekten. Nasıl yapmışlarsa, tebrik ediyorum buradan. 

Dizi de bana saçma gelen bir unsur vardı. Şimdi bu hayaletler eşyaları hareket ettirmekte çok zorlanıyorlar. Peki ama o yemekleri nasıl löp löp götürebiliyorlar? Ayrıca bunlar toplanıp yemek yerken kimse havada dolaşan tabak çanakları görmüyor mu?

Neyse, bunu geçiyorum.

---

Şu 2 yıl olayını yapmaktan zevk alıyorlar herhalde. Neden 2 yıl? Anlatsana biraz senarist? He neden? 

---

2 yıl sonra kızın geri dönüp Soon Ae'nin babasının yanında çalışması çok hoşuma gitti :) Aynı şekilde Kang Sun Woo'nun da yeni bir yer açıp kızın kardeşini çalıştırması :) Nasıl da iyiler ya :))

Cho Jung Seok'un ilk defa bir dizisini izliyorum, keşke daha çok dizi de oynasaymış. Dizideki aşık halleri çok tatlıydı :) Sesi de güzelmiş bu arada :)

Hiç kaçırmam;

Hazır duruma da uygunken;

---

Her şeyin sonunda gelelim dizinin sürprizine. Bir diziye başlamadan önce, dizi hakkında detaylı araştırma yapmayan biri olarak Seo In Guk'un konuk oyuncu olduğunu izlerken öğrendim :) Ve bence böyle izlemek çok daha güzel. Hello Monster'ı izlemedim ama galiba geldiğindeki karakteri aynı o dizideki gibiymiş. O kadar tatlıydı ki yine Seo In Guk sevgim canlandı :)) 

Aslında ben bundan da uzun yazarım diye düşünmüştüm ama öyle olmadı. Bitirdiğim gibi yazdığımı düşünürsek daha uzun olması gerekirdi. Neyse burada bırakayım sizi de sıkmamış olurum. Gerçi buraya kadar okuyan olur mu ondan da şüphelerim var :D 

(Aslında bu tür uzun yorum yapacağım dizilerin önce konu anlatımını ardından yorumunu mu paylaşsam 2 ayrı post halinde emin değilim. Sizi de 1 postla bu kadar sıkmamış olurum. Bunu bir düşüneyim.)

Kendinize iyi bakın!