Ocak 18, 2014

Istanbul-Gyeongju World Culture Expo 2013 (Bölüm 4)

Merhaba çingularım! Geldik 4. bölümee :) Söylediğim gibi istikrarlı bir şekilde ayda bir kere yazıyorum. Ve bu son bölüm olacak. Yemekler burada artık kesin geliyor yani ^^ Lafı fazla uzatmadan fotoğraflara geçeyim ben en iyisi :)

Şimdi arkadaşlar burada olanları tek tek anlatıyorum.
Sol üst köşede Dilimlenmiş Çiğ Balık! Açıklamasında da şu yazıyor: Pohang dilimlenmiş çiğ balığı eskiden beri Pohang bölgesinde çokça yakalanan pisi balığı vb genelde kullanılmaktadır, balığın eti çok ince ve uzunca kesildiğinden yenildiğinde tadı güzeldir. Biber sosu vb baharat, armut ve salatalık vb ferah tadı hissettiren meyve ve sebze çeşitlerinin bolca konulduğu çiğ balık, ferah ve baskın lezzetiyle iyi bir kaliteye sahiptir. 
Oh be, ne uzun açıklama yazmışlar arkadaş. Yaz yaz bitmedi. Kim yazmış bu açıklamaları :)) Her neyse ben devam edeyim.. 

Sırada altta gördüğünüz Kore Usulü Mayalanmış Çay var. Açıklamasında yazan şu: Faydalı bitkilerden yapılmış, bitkisel ilaç niteliğindeki çaylardır. 1 pakette 3 adet sallama çay vardır. Demleme 6 bardak suyla yapılır. 1 paketten toplam 18 bardak çay içilebilir. Tadı yumuşaktır ve sağlığa yararlıdır.
-İyi uykular çayı: Geceleri rahat uyumanıza yardımcı olur.
-Zayıflama çayı: Diyet yaparken yardımcı olur.
-Sindirim çayı: Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına ve kabızlığın giderilmesine yardımcı olur.
Gördüğünüz gibi çaylar çeşit çeşit, ne arasan var. Ben bir adet zayıflama çayı alayım lütfen -_-
En ustteki de Guamegi diye bir şeymiş. Ancak açıklaması okunmuyor. Çok yetenekli bir fotoğrafçı olduğumdan kaynaklanıyor tabi bunlar hep ^^

Şimdi bunun ne olduğunu düşünebilirsiniz. Hatırımda kalanları yazacağım. Biz orada mest olmuş bir şekilde dolaşırken orada Koreli bir ajussi vardı. O da bu yeşil çayları varya hani onların, ondan yapıp veriyordu. Bize de sordu içmek ister misiniz diye. Ancak ajussi Korece konuştuğundan biz biraz zor anladık. Neyse işte beden dili sağolsun bir şekilde anlaştık. Bize çay verdi ancak onu çekmemişim galiba. Zaten dizilerde sıkça görüyoruz. Tadı böyle değişikti. Çok hafifti ancak bizim çayımızla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Ben beğendim ama tadını. Olsa içerim yani :)) Bundan sonra ajussi bize k-pop gruplarını sordu, biz bildiklerimizi söyledik ajussi Super Junior'u falan da biliyordu yani bu arada. Neyse işte böyle salak saçma bir muhabbet döndü aramızda :D Sonra ajussi bize şu yukarı da gördüğünüz robotların adını söyledi (şuan hatırlamıyorum). Biz anlamadık tabi, ajussinin suratına bakıyoruz öyle. Sonra ajussi baktı biz anlamadık hiçbir şey çıkardı robotları. Taktı fişini açtı müziği bir baktık dans ediyorlar ciddi ciddi. Kareografileri var yani boru değil :D Biri önde biri arkada dans etmeye başladılar, biz de böyle hayran hayran izlemeye başladık sonra millet toplandı falan, kalabalık oluştu orada. Bu arada ajussi bize erik çayı da verdi. Biz de mutlu mutlu devam ettik gezinmeye.


Bunlar süs falan galiba. Şu yıldız şeklinde olan saat oluyor, önündekileri çözemedim. Kutu içinde olanın kolye ve küpe olması lazım. Ben en çok şu kadınla adamın arkasındaki nesneyi merak ettim. Ne acaba o??

Yelpazenin arkasında çay tepsisi seti var, yelpazenin önünde bilgisayar monitörü koyma yeri var. Benim masamda da aynı böyle bir şey var ama ben oraya monitörü değil parfümlerimi koyuyorum :D Een önde soldaki kartvizitlik yanındaki de Gımgangsong ahşap yastık var. Ahşap yastık nedir yahu?! Sağda da çerçeveler var işte.

Dokdo, Kore deki güzel bir adaymış... Valla benim bildiğim tek ada Jeju Adası'ydı bak Dokdo diye bir ada da varmış. ^^

Üstte bir anahtarlık var. En alt solda deniz tuzu hemen yayında beyaz çiçek kokulu sabun var^^

Ortadakiler Ulleung-gun yabani sebze, Altındakiler ise beyaz çiçek kokulu kozmetik ürünler

***
Şimdi resmini çekmediğim diğer kozmetik ürünlerden bahsedeyim. Öncelikle belli bir bölümde sadece kozmetik ürün vardı. Biliyorsunuz Korelilerin güzelliğe olan merakını. Çeşit çeşit kremler, maskeler vardı. Hatırladığım kadarıyla boyun için ve ayak tabanı için olan maskeler falan vardı. Şimdi boyuna maskeye ne gerek var? Ne yapacaksın yani? Daha bir çok değişik şey vardı yani görseniz ağzınız açık kalır. Ben bunların hepsine bakarken, buna ne gerek var, bunu ne yapacaklar, yok artık bu ne be böyle diyerek baktım :D Oradaki bir kız da elimize krem sürdü fakat krem harika kokuyordu. Yani parfümü olsa alırım :D Dudak kremleri vardı ve daha bir çok şey. Şaşkınlıktan ve kalabalıktan olsa gerek fotoğraflarını çekmemişim ^.^
***

En üstte bulunanın açıklaması okunmuyor onun bir altında bulanan şey Siyah Sarımsak Ekstresi imiş ama onu okuyabiliyorum :)) Sağ alttaki Siyah Sarımsaklı Kırmızı Sirke. Açıklaması şöyle: Siyah sarımsakla yapılan sağlığa faydalı sirke olarak keskin bir tadı vardır.
Sirkenin hemen yanındaki de Siyah Sarımsak Konsantresi. Açıklaması: %100 siyah sarımsak konsantresiyle bağışıklık gücüne büyük etkisi mevcuttur.
En solda yarısı gözüken ise Sarımsaklı Tablet
Maşallah tek bir şeyden bin tane çeşit çıkarmışlar, tebrik ediyorum yani.

Soldaki morina balığı, yine yarısını çekmişim :D Ortadaki pirinç krebi. Açıklama: Maş fasulyesi kızarırken barbunya konularak tekrar maş fasulyesiyle kızartılan krep. 

Merkezdeki susam yağı, üstündeki ise dut yaprağı çayı çingularım ^^

Yazmaktan yoruldum resmen ya -_- Fotoğrafın üstüne basınca büyük bir şekilde görebilirsiniz zaten. Daha yemek resimleri var kısa tutmam lazım buraları ^^

Çantalarr çok güzeller :D Öyle görünce çekmişim kendimi tutamayarak.
Bunlar da orada satılanlardan. Aralarında ne olduğunu anladığım tek şey sağdaki kimchi :D Yani kimchi herhalde..

Yemek Kısmına Geçiş

Sonunda yemeklere gelebildik. Son yazı olsun istediğimden biraz uzun olacak bu bölüm. 
Aşağıdaki resimler oraya konulan yemeklerdi. Böyle güzel güzel hazırlamışlar, koymuşlar önümüze. Ancak yiyemiyoruz, seyredebiliyoruz sadece -_- 







Lezzetli görünüyorlar bence. Siz ne dersiniz? :)

***

Gelelim bizim yediklerimize. Arkadaşlar neler vardı neler ancak biz sadece iki tane yiyebildik. Onlardan birincisi bu gördüğünüz ddeokbokki oluyor. Şimdi tadını anlatacak olursam; hamuru çok tuhaftı, böyle sakız gibi mi desem ne desem bilemedim. Değişikti işte :D Sosu bence tam patates kızartmasıyla giderdi ^^ Her neyse, benim pek beğendiğim söylenemez.

İşte bu da kimbap. Öncelikle ben yosun sevmem. Bu yüzden benim için baştan kaybetmişti. Ayrıca pirinci nasıl yaptıklarını biliyorsunuz bu yüzden yutmak zordu, sanki boğazımda kalmış gibi hissettim, hepsini ağzıma atmadan yememe rağmen, zorlandım yemekte yani. Tam ortasına da ton balığı koymuşlardı. Velhasıl kimbap o kadar ilgimi çekmedi.
Bu yemeklerden anladığım kadarıyla Kore'ye gitsem aç kalırım herhalde. Çoğu yemekte de domuzun eti illaki oluyor, yani zayıflamak için en iyi yol Kore'ye gitmek. Mecbur yiyecek bir şey bulamayınca zayıflarsınız bir yerden sonra :D
*-*-*-*-*
Çingularım, gezimiz bu kadardı. Bu kadar uzatabildiğim için kendimi tebrik ediyorum. O kadar çok fotoğraf çekmişim ki hepsini tek tek koy altına açıklamalarını yaz falan doğal olarak tek bölüme sığacak iş değildi. Böyle böldüm bölümleri ama araya yapacak şeyler girince ayda bir yazabildim. Neyse en azından bunu da bitirmiş bulunmaktayım.

Başka bir yazıda görüşürüz!!  :)

0 comments:

Yorum Gönder

Sen de fikirlerini bizimle paylaş :)
Hakaret içeren ve reklam amaçlı yapılan, link içeren yorumlar yayınlanmayacaktır.